Çevre Politikamız
Yaşam kalitesi üzerinde önemli ve belirleyici bir rol oynayan enerjinin, tüm dünyada tüketimi her geçen gün artıyor ve buna bağlı insanoğlunun yaşamını tehdit eden çevre problemleri oluşuyor. Yaşanan çevre problemlerinin önüne nasıl geçileceği ve ileriye yönelik çözüm arayışları insanlığın ortak sorunu olma özelliğini taşıyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre bugünkü enerji üretim ve tüketim alışkanlıklarının aynen devam etmesi durumunda, 2020 yılında atmosferdeki karbon emisyonlarının bugüne göre %70 artacağı öngörülüyor. Bu artış eğiliminin sürmesi durumunda sıra dışı iklim değişimleri ile tarım ve insan yerleşimlerinin olumsuz etkileneceği tahmin ediliyor.
Asıl üzerinde durulması gereken konu artan enerji talebini karşılamak için hangi enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğidir. Sera gazları emisyonları konusunda “Kyoto İklim Değişim Protokolü” olarak adlandırılan toplantının katılımcı ülkeleri bugünkü ve gelecek nesillerin enerji üretim ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye yönelik uzun vadeli bir süreci başlatmış oldular. Küresel ısınmanın gerçek ve ciddi bir sorun olduğunu kabul eden katılımcı ülkeler, 2008-2012 yılları arasında sera gazları emisyonlarını 1990’lı yıllardaki seviyesinden %5 daha aşağıya çekme konusunda bağlayıcı karar aldılar. Ancak enerji sektörü (sermaye) yoğun bir yatırımdır ve değişiklik zaman ister.
Enerji kullanımını kişisel alışkanlıkları değiştirerek veya bunlar üzerinde kısıtlamalar getirerek azaltmak tahmin edildiği kadar kolay değildir. Bu nedenle, sera gazı üretmeyen ısı pompalarına geçilmesi eğiliminin artarak devam edeceği görülmektedir.